İl Müdürü Durmuş, sosyal güvenliğin vatandaşları emeklilik, hastalık, işsizlik ve iş kazası gibi çeşitli risklere karşı koruyan hayati bir sistem olduğunu vurgulayarak, sürdürülebilir bir sosyal güvenlik yapısının temelinin kayıtlı çalışmadan geçtiğini ifade etti.
Durmuş, sosyal güvenlik sistemine dahil edilmeyen veya eksik bildirilen çalışanların “kayıt dışı istihdam” kapsamında değerlendirildiğini ve bu durumun hem çalışanlar hem de devlet açısından olumsuz sonuçlar doğurduğunu söyledi. Kayıt dışı çalışanların iş kazası, hastalık veya doğum gibi durumlarda sosyal güvenceden yararlanamadıklarını, emeklilik hakkı elde edemediklerini ve ailelerinin ölüm aylığı gibi haklardan mahrum kaldıklarını hatırlattı.
“Kayıt Dışı Çalışma Haksız Rekabet ve Toplumsal Adaletsizlik Doğuruyor”
Durmuş, kayıt dışı çalışmanın yalnızca bireysel değil, aynı zamanda ekonomik ve toplumsal bir sorun olduğuna dikkat çekti. Bu durumun haksız rekabet yarattığını ve toplumsal adaletsizliğe yol açtığını belirtti.
SGK’nın kayıt dışı istihdamla mücadelesinde yalnızca denetim faaliyetlerine değil, aynı zamanda rehberlik, teşvik ve bilgilendirme çalışmalarına da büyük önem verdiğini aktaran Durmuş, veri analizleri ve elektronik bildirim sistemleri sayesinde kayıt dışı çalışanların tespitinin daha hızlı ve etkili hale geldiğini söyledi. Özellikle Kayıt Dışı İstihdamla Mücadele Birimi’nin bu süreçte aktif rol üstlendiğini ifade etti.
Toplumsal Bilinçlendirme Çalışmaları Sürüyor
Kurumun yalnızca denetim değil, aynı zamanda toplumsal bilinçlendirme faaliyetlerine de ağırlık verdiğini belirten Durmuş, bu kapsamda seminerler, kamu spotları, afişler ve broşürlerle toplumun her kesimine ulaşmayı hedeflediklerini söyledi.
Vatandaşları kayıtlı istihdama yönlendirmeye çağıran Durmuş, “Sadece cezai yaptırımlarla değil, bilinç düzeyini artırarak kayıt dışılığın önüne geçebiliriz” dedi.
“Sosyal Güvenlik Vazgeçilmez Bir Haktır”
Sosyal güvenliğin yalnızca devletin değil, toplumun ortak sorumluluğu olduğunu vurgulayan İl Müdürü Levent Durmuş, “Sosyal Güvenlik vazgeçilmez bir haktır” ifadesini kullanarak, herkesin sosyal güvenlik sisteminde yer almasının hem bireylerin geleceği hem de Türkiye’nin ekonomik ve toplumsal dengeleri açısından büyük önem taşıdığını belirtti.























